Söylentiye göre Pac-Man, tasarımcı Tōru Iwatani’nin kreatif bir tıkanması sırasında ortaya çıkmış. Iwatani, bir gün öğle yemeğinde bir dilimi eksik pizzasına bakmış ve pizzayı ağzı açık, aç bir yaratık gibi hayal ederek bundan ilham almış.
Iwatani, bu öykünün kısmen doğru olduğunu kabul ediyor: Pac-Man Japonca’da ağız anlamına gelen simgenin değiştirilmiş bir versiyonu aynı zamanda. Hatta kahramanın, puck adı verilen hokey diskine benzerliği nedeniyle Japonya’da Puck Man olarak biliniyormuş.
Yeniden adlandırılan Pac-Man, üreticisi Namco için hemen bir hit haline gelmiş. Arcade oyunları spor veya dövüşe odaklanarak erkek oyuncuları hedef alırken, Iwatani özellikle oyunu herkese hitap etmesi için yaratmış.
Modern oyunlar üzerindeki etkisi ortada olsa da Pac-Man’in renkli karakterler ve labirent temelli heyecan verici kovalamacaları, kendi başına hâlâ bir klasik. Kısa dozlar halindeki arcade aksiyonu, onu iPhone ve iPad’e mükemmel biçimde uyumlu hale getiriyor. Kaydırmalı kontrolleri de oyunu her yaştan oyuncu için hiç olmadığı kadar erişilebilir kılıyor.
Original modun oyun kredisi tüketen meydan okumasını denemeden önce alıştırma yapmak istersen, daha kolay versiyonların yer aldığı Classic modun yanı sıra pek çok yeni ve heyecan verici alternatif de var.
My Mazes modu, adından belli olan Volcano’dan çok şeritli otoyol Traffic’e uzanan çeşitli yeni seviye temalarıyla büyük bir tazelik katıyor. Hayatta kaldığın her kademede zorluk arttıkça skorun da artacak, bonus seviyeler ise bir meyve veya peynirin izinden zamana karşı en hızlı yolu çizerek skorunu daha da artırma şansı veriyor.
Kendi en iyi skorlarını geçmekten sıkıldıysan, çevrimiçi turnuvalarda dünyaya meydan okumanın zamanı gelmiş demektir. Düzenli olarak güncellenen bu turnuvalar, sıralamaların zirvesine çıkmak ve ödül kazanmak için diğer oyuncularla rekabet ederken bir dizi zorlu aşamayı da denemeye davet ediyor.
Oyuna tekrar tekrar dönmeni sağlayacak günlük görevlerle, kısmen yenmiş bu pizzanın modası hiç geçmeyecek.